Ana içeriğe atla

İş yerinde öfkenizi nasıl kontrol edersiniz ?

Mobing, görev tanımlarının net olmaması, aynı işi yaptığınız halde bir başkasının sizden daha çok para kazanması, yöneticinizin sizi sürekli eleştirmesi ya da adil olmayan bir iş dağılımı… İş hayatında yaşanan pek çok sıkıntı nedeniyle kişilere ya da durumlara öfke duymanız son derece normal ve doğal. Ancak bu duyguyu dışa vuruş şekliniz yanlışsa, öfkenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız ve de haklıyken haksız duruma düşüyorsanız öfkenizi kontrol etmekte sorun yaşıyorsunuz demektir. Peki, öfke kontrolü için ne yapmanız gerekiyor?
ofke_kontrolu9393
Doğru ifade edildiğinde son derece doğal ve sağlıklı bir duygu olan öfke, kontrol edilemediğinde hem kişiye hem de çevresine birçok açıdan zarar veriyor. Sık yaşanan ve de yanlış bir biçimde dışa vurulabilen bir öfke, kişinin itibarına zarar verebiliyor, iş ilişkilerini yok edebiliyor, karşısına çıkan fırsatları sınırlayabiliyor ve hatta sağlığına zarar verebiliyor. Monster yazarlarından Cheri Swales işyerinde kontrol edilemeyen öfkenin sadece organizasyon için zararlı olmadığını aynı zamanda çalışanda da kronik anksiyete, depresyon, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabileceğini belirtiyor. Swales, öfkesini yapıcı bir şekilde ele alan çalışanların huzurunun arttığını vurguluyor ve çalışanlara öfke kontrolü için hangi adımları atmaları gerektiğini söylüyor.

Çalışanlar neden sinirlenir?

Çalışanların iş hayatında öfkelendiren pek çok neden yer alıyor. Çalışanların en çok öfkelendiği durumlar ise şöyle sıralanıyor:
-Çalışanlara bekledikleri terfinin yapılmaması/verilen sözlerin yerine getirilmemesi durumunda,
-Yöneticileri tarafından kendilerine verilen hedeflerin sürekli değişmesi durumunda, bu hedeflerin ulaşılması imkansız olması durumunda ve bu hedefe ulaşamadıklarında,
-Mikro yöneticilik anlayışına (aşırı detaycı veya müdahaleci yönetim anlayışı) sahip bir yöneticileri olduğunda ve onlar tarafından sık sık eleştirildiklerinde,
-Çalışan kendisini yöneticisinden daha nitelikli ve yetenekli hissettiğinde,
-Aynı işi yapan bir başka çalışan daha fazla para kazandığında vb…
Öfke bazen de dış kaynaklı olabilir. Boşanma, aile fertlerinden birinin ölümü, mali baskı ve sağlık problemi gibi çalışanların özel hayatında yaşadığı sorunlar kimi zaman strese ve öfkeye neden olabilir. Bu tür zamanlarda ise çalışanlar bu problemlerini işlerine yansıtabilir.

Öfkeyi kontrolü nasıl yapılır?

Çok öfkelendiğiniz bir durumla karşı karşıya geldiğinizde ne yapmanız gerekir? Managing Anger in the Workplace kitabının yazarı Donald Gibson, öfke kontrolü için atılması gereken adımları şu şekilde sıralıyor:
-Öfke duygusundan mümkün olduğunca kaçının. Ancak bunu içinizden geçen duyguları bastırmak amacıyla değil, bakış açınızı değiştirmek için yapın.
-Öfkelendiğinizde nedenini düşünün ve bu öfkenizin gerçekten mantıklı olup olmadığını belirleyin.
-Sağlıklı yaşamaya dikkat edin. Sağlıklı yaşamaya başladığınızda olaylara karşı vereceğiniz tepki de değişir. Bu nedenle egzersiz yapmayı ve düzenli uyumayı ihmal etmeyin.
-Hayatta birçok durum kontrolünüz dışında gelişir. Kızgın olduğunuz anlarda kendinize, “Bu kızgınlığa sebep olan her şeyi çözebilir miyim?” sorusunu sorun. Eğer çözemiyorsanız yönetemeyeceğiniz durumlarla ilgili öfkelenmeyi bırakın.
Çok öfkelendiğinizde ise;
- Birkaç defa derin nefes alıp verin.
-İçinizden sizi sakinleştirecek “rahatla”, “sakin ol” gibi kelimeleri tekrarlayarak sakinleşmeye çalışın.
-Sakinleşmeniz için içinizden yavaşça 10’a kadar sayın.
-Fikirleriyle örnek aldığınız, beğendiğiniz bir kişiyi aklınıza getirin ve “O bu durumun altından nasıl kalkardı?” diye düşünün.
-Gerginliğinizi atmak için gözlerinizi kapatın ve kaslarınızı gevşetin.
-En sevdiğiniz müziği ya da sizi sakinleştirecek bir müziği dinleyin.


Kaynak:kariyer.net

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çağrı Merkezi Takım Liderin Görevleri

  Çağrı merkezi takım lideri veya supervisor, çağrı merkezindeki takımın yönetiminden sorumlu olan bir pozisyondur. Takım liderleri, müşteri temsilcilerinin işlerini yönetir, performanslarını takip eder ve takımın başarılı bir şekilde çalışmasını sağlar. İşte çağrı merkezi takım liderinin başlıca görevleri: Takım Yönetimi: Takım liderleri, çağrı merkezi takımının günlük faaliyetlerini yönetir. Bu, iş akışını planlamak, görevleri dağıtmak, takımın hedeflere ulaşmasını sağlamak ve takımın verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak anlamına gelir. Performans Yönetimi: Takım liderleri, takım üyelerinin performansını izler, değerlendirir ve geri bildirim sağlar. Performans hedeflerini belirler, performansı izler, eksiklikleri belirler ve gerektiğinde eğitim veya destek sağlar. Ayrıca, takım üyelerine performans hedeflerine ulaşmaları için motivasyon ve rehberlik sağlar. Eğitim ve Geliştirme: Takım liderleri, yeni takım üyelerini eğitir ve onları çağrı merkezi süreçleri, müşteri hizmeti beceri

İyi bir takım lideri nasıl olmalı?

Hepimiz iletişimin önemli bir liderlik özelliği olduğunu biliyoruz. Buna rağmen araştırmalar sıklıkla liderlerin neyi, nasıl söylediklerine odaklanırken ekipleriyle ve çevrelerindeki insanlarla olan iletişimlerini es geçiyor. Takım lideri olmak için ekiple iletişim nasıl kurulmalı? Bir çalışanın takım lideri olabilmesi için ne tür becerilere ihtiyacı var? Sizin için araştırmacıların verilerine de dayanarak takım lideri olma sürecini inceledik. Beynin işleyişi üzerine yapılan yeni bir  çalışmaya  göre lider ya da liderlik potansiyeli taşıyan kişi ile takımındaki çalışanın arasındaki bağ, ekibin diğer üyelerinin kendi aralarında kurduğu bağdan daha güçlü. Yani bu durumda ekip içinde kurulan iletişimin daha zayıf olduğunu söyleyebilir miyiz? Max Planck Enstitüsü’nden Jing Jiang ve ekibinin yaptığı araştırma bunu tam olarak doğrulamasa da lider ışığına sahip kişinin kurduğu iletişimin gücünün dikkat çekici düzeyde farklı olduğunu belirtiyor. Lider özelliklerine sahip biriyle kurulan

Bir atışta 6 gelme olasılığı ?

Geçen sayıda sorduğumuz ve Olasılık Kuramının doğuşuna neden olan problemi anımsayalım.  Pascal ’ın yakın arkadaşı  Chevalier de Méré  bir kumarbazdı. Önceleri  “tek zarı dört atışta bir kez 6 getiren kazanır”  kuralıyla oynuyordu. Ama daha çok kazanmayı umarak, oyunu   “çift zarı 24 atışta bir düşeş getiren kazanır”  kuralıyla oynamaya başlamıştı. Ancak, bir süre sonra, bu kuralın daha az kazandırdığını farketti. Nedenini matematikçi arkadaşı Pascal’a sordu. Pascal bir süre düşündükten sonra problemin matematiksel çözümünü ortaya şöyle koydu. Bir zarı dört atışta enaz bir tane 6 getirme olasılığı nedir? Zarın altı yüzü olduğunu ve her yüzün gelme şansının aynı olduğunu düşünen Pascal, problemi tersinden aldı. Bir atışta 6 gelme olasılığı (1/6), hiç 6 gelmeme olasılığı (5/6) dır. 6 gelme ve 6 gelmeme olasılıkları toplamı daima 1 dir : (1/5) + (5/6) = 1 . İki atışta hiç 6 gelmeme olasılığı (5/6)(5/6) = 25/36 ; 6 gelme olasılığı 1 – 25/36 = 11/36 dır. Üç atışta hiç 6 gelmeme