Ana içeriğe atla

Cılız ve tiz bir ses zayıf ve güven vermeyen bir intiba yaratır !

                                                                        Telefonda Etkili İletişim

» İnsanlar bizi gördükleri andan itibaren 60 saniye içinde hakkımızda görüşleri oluşur. Öte yandan telefondaki sesimize göre de insanlar hakkımızda bir yargıya sahip olurlar.
» İnsanlar telefonun öbür ucunda bizi göremediklerinden, sadece söylediğimiz şeylere göre değil, aynı zamanda onları nasıl söylediğimize bakarak da bizim hakkımızda bir yargıya sahip olurlar.

» Aslında telefonda iletişim iki yolla sağlanır:
Ne söylediğimiz (sözlü).
Onu nasıl söylediğimiz
» ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, telefonda konuşurken insanların %87’si ses tonumuz ve sadece %13’ü kullandığımız sözcüklere göre fikir sahibi olurlar. İnsanlar, telefondaki ses tonumuz vasıtasıyla kişiliğimizi ve davranış biçimimizi duyabilirler!
Telefon Becerileri
» Telefonu etkili bir biçimde kullanmak;
Diğer kişilerden istediğiniz bilgi ve hizmeti kısa sürede alabilmeniz.
Diğer kişilerin sizden istediği bilgi ve hizmeti kısa sürede alabilmeleri demektir.
» Sizi arayan kişinin ne istediğini bilin.
» Sorunların üstesinden nasıl gelebileceğinizi anlamaya çalışın.
» Vermek istediğiniz mesajı açık bir şekilde ve mümkün olan en kısa sürede verin.
» Beden dilinizin, gülümsemenizin ve ses tonunuzun önemini aklınızdan çıkartmayın.
Sesli İletişim
» ABD’de yapılan bir araştırma sonucuna göre, dinleyicilerin kafalarında konuşucunun telefondaki ses kalitesine göre yönetme ve otorite gücü, zekası, eğitim düzeyi ve güvenirliği hakkında bir fikir oluştuğu tespit edilmiştir. Tok bir ses güçlü ve sağlam, cılız ve tiz bir ses ise zayıf ve güven vermeyen bir intiba yaratır.
» Etkin dinleme beceriniz ve ses özelliğiniz kendinizi telefonda iyi bir şekilde sunmanıza çok büyük katkı sağlar.
Ses Tonu
» Şahıs olarak bir televizyon gibiyizdir. Bizim de görüntümüz, sesimiz, rengimiz ve hareketlerimiz vardır. Telefonda ise bir radyo gibiyizdir. Tek sahip olunan nitelik ses, ses tonumuz ve dinleyicinin hayal gücüdür.
» Aynı sözcükler her ses tonunda farklı anlamlar ifade eder. Bu nedenle, telefonu kaldırmadan önce gülümseyin ve telefondaki konuşmanız boyunca gülümsemeyi sürdürün. Bu çaba, olumlu ve verimli bir iletişim kurmak için önemli bir aşamadır.
» Ses tonu, sesinizin yüksekliğini veya alçaklığını belirtir. Telefondaki yüksek bir ses tonu, siz ahizeyi kulağınızdan uzaklaştırmanıza neden olurken, alçak bir ses tonu da konuşulanları duymanızı ve verilmek istenen mesajı anlamanızı zorlaştırabilir. Her iki uç örnek de dinleyicinin dikkatini dağıtır, dikkatinizi mesaj ve sözcükler yerine ses üzerine vermenize neden olur.
Telefondaki Sesinizi Değerlendirin
» Telefondaki sesimiz kişiliğimizdir, bir başka deyişle karakterimizi ve ruh yapımızı yansıtır. Dinleyici üzerinde bizim samimi veya soğuk, kendimize güvenli veya korkak, rahat veya gergin olduğumuz izlenimini yaratabilir.
Ses Perdesi: Monoton veya mekanik bir şekilde mi konuşuyorsunuz? Normal bir konuşmada ses perdesi değişir. Bu değişiklikler sesin yükselmesi ve alçalması olarak bilinir. Ses perdenizi değiştirme tekniğini ne kadar fazla kullanırsanız, ses tonunuz o kadar çok etkili olur. Unutmayın ki ne kadar çok stres altında olursanız, ses perdeniz de o kadar çok yükselir ve sesiniz tiz veya gergin çıkar.
Ses Hızı: Şayet çok yavaş konuşursanız dinleyicinin dikkatini kaybedersiniz. Bunun tersine şayet çok hızlı konuşursanız, üstelik uzun cümleler kullanıyorsanız dinleyici sizi takip edemez. Her iki durumda da aktarmak istediğiniz bilgi yerine ulaşmaz. İnsanları ilgili tutabilmek için sorular sorarak konuşmaya dahil edin ve sizi rahatlatacak hızda konuşun.
Karşımızdaki kişi çok hızlı veya mırıldanarak konuştuğunda dikkatimiz dağılır. İnsanlar genellikle gergin, sinirli veya huzursuz olduklarında böyle konuşurlar. Bu, aynı zamanda güven eksikliğinin de bir göstergesi olabilir. Bu şekilde konuşan kişiler, dinleyicinin dikkatini kaybetmeden bir an evvel söylemeleri gerekenleri karşı tarafa iletmeleri gerektiğini düşünürler.
Telefonda olumlu ve güçlü bir ses yaratmak için sesinizi kaydedin. Defalarca sesinizi dinleyin, daha sonra analiz edin ve aşağıdakilerden hangisi gibi çıktığına dikkat edin:
Gereğinden fazla yüksek,
Gereğinden fazla enerjik,
Çok alçak,
Çok yavaş
Daha sonra kendinize aşağıdaki soruları sorun:
Kendimden emin bir şekilde mi konuşuyorum?
Çok mu hızlı konuşuyorum?
Sözcükleri ağzımda yutuyor muyum?
Sesim güvensiz mi çıkıyor?
Enerji: Sesinizdeki enerji, davranışınızı ve coşkunuzu yansıtır. Enerjinizin düşük olduğunu hissettiğinizde gözlerinizi kapatın ve geçenlerde yaşadığınız birkaç mutlu anı hayal edin, derin nefes alın, geniş adımlarla oda içinde yürüyün, telefona ayağa kalkarak cevap verin.
Vücudun Duruşu: Doğru ve dik duran bir vücut, daha rahat nefes almanızı ve daha etkili bir nefes çıkarmanızı sağlar. Konuşurken ağzınızda kalem, sakız gibi şeyler bulundurmayın.
Telefonda Nasıl Bir İnsan Olduğunuzu Bilin
» Sizinle insanlar rahatlıkla iletişim kurabiliyorlar mı?
» Telefonunuz her zaman meşgul mü?
» Telefonunuz uzun süre çalıyor mu?
» Mesaj alma sisteminiz yeterli mi?
» Telefonda sesiniz nasıl geliyor?
» En son ne zaman telefon görüşmesi eğitimi aldınız?
» Diğer kişileri aradığınızda en çok ne canınızı sıkıyor?
» Sizinle telefonda konuşurlarken arkadaşlarınıza hiç telefondaki olumlu ve olumsuz yönlerinizi sordunuz mu?
Telefonda Sinirli Bir Müşteriyi Sakinleştirme Yöntemleri:
Ahizeyi kaldırırken gülümseyin:
Sizi arayan kişi telefonda sıcak ve samimi bir ses duyunca kaba davranamayacaktır. Bu yöntemle başarılı olamazsanız, müşterinin içini boşaltmasına ve şikayetini anlatmasına izin verin. Daha sonra kendisini anladığınızı ve çok üzüldüğünüzü belirterek yardım önerileri ve seçenekler sunun. Gerçekten haklıysa özür dileyin.
Telefondaki Kişiye Aşağıdaki Davranışları Asla Sunmayın:
Sorunu mazur göstermeyin, geçerli bir nedeni olduğunu söylemeyin. Onlar için sorunun nasıl çözüleceği önemlidir. Bahane uydurmayın, sorunu kabul edip çözmeye koyulun. Gerçekçi olmayan sözler vermeyin.
Kısa ve Öz Olun:
Kısa konuşmalar zamandan ve paradan tasarruf sağlar. Uzun kişisel konuşmalar pek çok kişiyi sıkar.
Görüştüğünüz Kişiyi Tekrar Aramanız Gerekiyorsa Bunu Vakit Geçirmeden Yapın:
Bir çok kişi sizi tekrar arayacağım deyip aramaz. Nerede olursanız olun en kısa zamanda kişiye dönün.
Mümkünse Gelen Telefonlar Başkalarına Aktarmayın:
Eğer gerçekten aktarmak zorundaysanız, aktarma gerekçesini telefondaki kişiye açıklayın ve telefonu kime veya hangi departmana bağlayacağınızı söyleyin. Öte yandan telefonu aktarmadan önce, müşteriyle ilgilenecek olan kişiye sorunu açıklayın. Aksi takdirde müşteri sorununu baştan tekrar anlatmak zorunda kalacak ve siniri artacaktır. Aktarma yaparken “Bekleyin lütfen” yerine Sizi bekletebilir miyim lütfen” ifadesini kullanın.
Telefonda Konuşurken Not Alma:
» Elinizin altında bir bloknot ve kalem bulundurun.
» Arayan kişinin ismini sorun.
» Görüşme boyunca telefondaki kişiye ismiyle hitap edin.
» Mesaj bırakmak isteyip istemediğini sorun.
Müşteri Kazanmanın Yöntemleri:
» Onlara çok önemli birey gibi davranın.
» Onları dinleyin.
» Duygu ve düşüncelerini onlarla birlikte paylaşın.
» Onların sizler için çok önemli olduğunu hissettirin.
» Telefonlarına hemen cevap verin.
» Sorumluluk üstlenin.
» Beklentilerinden daha fazlasını verin. Müşterinize 10 gün sonra sattığınız üründen memnun olup olmadığını sorun.
» Özel günlerinde müşterilerinize bir kart veya armağan gönderin.
» O an soruna çözüm bulamıyorsanız, en kısa süre sonuçlandırıp kendisini tekrar arayın.
» Beş Yasak Sözcük:
» Cümleye “Hayır” sözü ile başlamayın.
» “Yapamayız “ yerine, “Kolay olmayan bir şey, ne yapabileceğimize bir bakalım” deyin.
» “Bilmiyorum” yerine “Araştırıp temin edeyim” deyin.
» “Bir saniye” yerine “Bilgiye ulaşmak birkaç dakikamı alabilir, ben bulmaya çalışırken, bekleyebilir misiniz?” deyin.
» “Yapmak zorundasınız” yerine “yapmanız gereken..” ifadesini kullanın.
Kaynak :kisiselbasari.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çağrı Merkezi Takım Liderin Görevleri

  Çağrı merkezi takım lideri veya supervisor, çağrı merkezindeki takımın yönetiminden sorumlu olan bir pozisyondur. Takım liderleri, müşteri temsilcilerinin işlerini yönetir, performanslarını takip eder ve takımın başarılı bir şekilde çalışmasını sağlar. İşte çağrı merkezi takım liderinin başlıca görevleri: Takım Yönetimi: Takım liderleri, çağrı merkezi takımının günlük faaliyetlerini yönetir. Bu, iş akışını planlamak, görevleri dağıtmak, takımın hedeflere ulaşmasını sağlamak ve takımın verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak anlamına gelir. Performans Yönetimi: Takım liderleri, takım üyelerinin performansını izler, değerlendirir ve geri bildirim sağlar. Performans hedeflerini belirler, performansı izler, eksiklikleri belirler ve gerektiğinde eğitim veya destek sağlar. Ayrıca, takım üyelerine performans hedeflerine ulaşmaları için motivasyon ve rehberlik sağlar. Eğitim ve Geliştirme: Takım liderleri, yeni takım üyelerini eğitir ve onları çağrı merkezi süreçleri, müşteri hizmeti beceri

İyi bir takım lideri nasıl olmalı?

Hepimiz iletişimin önemli bir liderlik özelliği olduğunu biliyoruz. Buna rağmen araştırmalar sıklıkla liderlerin neyi, nasıl söylediklerine odaklanırken ekipleriyle ve çevrelerindeki insanlarla olan iletişimlerini es geçiyor. Takım lideri olmak için ekiple iletişim nasıl kurulmalı? Bir çalışanın takım lideri olabilmesi için ne tür becerilere ihtiyacı var? Sizin için araştırmacıların verilerine de dayanarak takım lideri olma sürecini inceledik. Beynin işleyişi üzerine yapılan yeni bir  çalışmaya  göre lider ya da liderlik potansiyeli taşıyan kişi ile takımındaki çalışanın arasındaki bağ, ekibin diğer üyelerinin kendi aralarında kurduğu bağdan daha güçlü. Yani bu durumda ekip içinde kurulan iletişimin daha zayıf olduğunu söyleyebilir miyiz? Max Planck Enstitüsü’nden Jing Jiang ve ekibinin yaptığı araştırma bunu tam olarak doğrulamasa da lider ışığına sahip kişinin kurduğu iletişimin gücünün dikkat çekici düzeyde farklı olduğunu belirtiyor. Lider özelliklerine sahip biriyle kurulan

Bir atışta 6 gelme olasılığı ?

Geçen sayıda sorduğumuz ve Olasılık Kuramının doğuşuna neden olan problemi anımsayalım.  Pascal ’ın yakın arkadaşı  Chevalier de Méré  bir kumarbazdı. Önceleri  “tek zarı dört atışta bir kez 6 getiren kazanır”  kuralıyla oynuyordu. Ama daha çok kazanmayı umarak, oyunu   “çift zarı 24 atışta bir düşeş getiren kazanır”  kuralıyla oynamaya başlamıştı. Ancak, bir süre sonra, bu kuralın daha az kazandırdığını farketti. Nedenini matematikçi arkadaşı Pascal’a sordu. Pascal bir süre düşündükten sonra problemin matematiksel çözümünü ortaya şöyle koydu. Bir zarı dört atışta enaz bir tane 6 getirme olasılığı nedir? Zarın altı yüzü olduğunu ve her yüzün gelme şansının aynı olduğunu düşünen Pascal, problemi tersinden aldı. Bir atışta 6 gelme olasılığı (1/6), hiç 6 gelmeme olasılığı (5/6) dır. 6 gelme ve 6 gelmeme olasılıkları toplamı daima 1 dir : (1/5) + (5/6) = 1 . İki atışta hiç 6 gelmeme olasılığı (5/6)(5/6) = 25/36 ; 6 gelme olasılığı 1 – 25/36 = 11/36 dır. Üç atışta hiç 6 gelmeme